Duster’ın başarısını belgi Dacia bile öngörmüyordu. Sonuçta SUV’lar büyük ilgi görüyor ama bütçe dostu bir SUV’un bu kadar ileri gidebileceğini düşünmek pek olası değildi. Sonuç itibariyle Duster, neredeyse satıldığı her pazarda kabul görüp önemli başarılara imza attı. İkinci nesil bunu başarırken kendisinden pahalı SUV’larla rekabet edebilecek özelliklere zaten kavuşmuştu. Şimdiyse makyajla birlikte bunların bir adım öteye taşınması mümkün.

Dış tasarımdaki yenilikler çok sınırlı ama rahatça da anlaşılabilecek. Örneğin yeni gündüz farları sayesinde Duster’ın ışık imzası özgünleşmiş. Ya da stop lambalarının aydınlatma alanlarının değiştirilmesi de benzer bir özgünlük kazandırmış. Bunun dışında iç mekanda da iyileştirmeler yapılmış. Yenilenen 8 inçlik multimedya ekranı için 2 farklı arayüz sunulacak. 4 tekerlekten çekişli versiyonlar için özel bir arazi modu sunulacak ve böylece arazi kullanımlarında aracın durumu daha yakından takip edilebilecek.

Duster ürün gamındaki en önemli yenilikse, yeni nesille birlikte kendisine hasret bırakan otomatik şanzımanın geri dönecek olması. 1,3 litrelik benzinli motorun 150 HP güç üreten versiyonuyla birlikte 6 vitesli EDC şanzıman Duster’ın ürün gamına eklenecek. Şanzımanın modern Renault modellerinde kullanılan 7 vitesli ve ıslak kavramalı EDC yerine eski kuru kavramalı EDC olması dikkat çekici. Bunun dışında LPG’li ECO-G versiyonlarını LPG tankı da neredeyse 50 litreye çıkartılmış.

Makyajlı Dacia Duster’ın Eylül ayında ülkemizde satışa sunulması bekleniyor.