Honda Avrupa üretim tesislerini kapatıyor. Bu karar ülkemizdeki yatırımı da etkiledi ve Kocaeli’nin Şekerpınar ilçesindeki fabrika için geri sayım başladı. Bu kararın arkasında yatansa Avrupa otomotiv pazarının içine girdiği hızlı dönüşüm. Avrupa ülkelerinde yaşayanlar içten yanmalı motorlardan alternatif enerji kullanan motorlara geçiş için beklenenden daha hevesli ve bu da idarecilerin daha hızlı karar vermesinin önünü açıyor. Yani eski kıta yakın zamanda içten yanmalı motorların en azından ikinci plana atıldığı bir döneme girecek ve bu dönüşüme hazır olmayanın yaşama şansı da yok. Honda’nın planı içten yanmalı motorları ürettiği Avrupa tesislerini kapatıp elektrikli araçlarını Japonya’dan ihraç etmek. İşte Honda e de bu dönüşümün başlangıcı.

Aslında e’nin tasarımı için geleneksel demek çok mümkün ama söz konusu Honda olunca gelenekselin anlamı sıkıcılıkla eşdeğer olacağı için biz ilginç nitelemesini tercih ediyoruz. Marka son dönemde keskin çizgilere önem verirken elektrikli otomobili için kalemi bir çocuğun eline vermiş gibi. Çocuk da küçük sınıf bir HB çizmiş. Tabii bu son dönemin popüler anlayışı olan minimalizmi desteklemek için seçilmiş çizgilerin tabii bir sonucu. 3,89 metrelik boyuyla 4,05 metrelik Jazz’dan oldukça küçük olan otomobilin 2,53 metrelik aks mesafesiyse Jazz ile birebir aynı. elektrik motoru ve pil yerleşiminin içten yanmalı motor ve yürüyen aksam yerleşiminden daha tasarruflu kullanılabilmesi iç mekandaki yaşam alanı için umut kapısı olabilir. Fakat 171 litrelik bagaj için basitçe daha fazla uzunluk gerekiyor.

İç mekanda üç tane tablet bilgisayarı yanyana dizilmiş havası oluşturan kokpit tasarımı herkesin zevkine hitabetmeyebilir. Aynı şekilde minimalizmin abartıya kaçırılması da kullanışlılık için aynı sonucu doğurmayabilir. Tabii bunlar hakkında kesin konuşmak için Honda E ile şahsen tanışmayı beklememiz gerekli. Dış dikiz aynalarının yerini alan kameraların kullanımı ilginç bir ileri çağ oyuncağı gibi.

Oyuncakları geride bırakıp gelelim asıl önemli konuya: Honda e ağırlık dağılımını ön-arka arasında yüzde 50:50 dağıtacak yekilde yerleştirilmiş 35,5 kWs’lik pil paketine sahip. Bu piller 136 HP ya da 154 HP güç ve 315 Nm tork üreten elektrik motoruna güç veriyor. Sürpriz bir şekilde arka tekerleklere güç veren motor yardımıyla e, 0-100 km/s hızlanmasını 8 saniye civarında tamamlayıp 220 km’lik menzile ulaşabiliyor. Eğer bir hızlı şarj noktasına ulaşımınız varsa neredeyse boş pilleri yüzde 80’lik kapasiteye ulaştırmanız sadece 30 dakika sürüyor. Bunun anlamı, 20 km’lik menziliniz kaldığında e’yi bir hızlı şarj ünitesine bağlarsanız yarım saatlik bir molayla 160 km’lik menzil elde edebileceğiniz.

Honda, e’nin sadece çevreci değil aynı zamanda eğlenceli bir otomobil de olacağı iddiasında. Bu iddiayı desteklemek için mükemmel ağırlık dağılımının yanında alçak ağırlık merkezi ve arkadan çekişli aktarmaya da güveniyor. 4 tekerleğinde bağımsız McPherson bağlantılara sahip olan e, 4,3 metrelik dönüş yarıçapıyla ilginç bir şehir otomobili olabilir.