Mazda ilginç bir üretici. Beklentileri sürünün izinden giderek değil kendi bildiği şekilde yerine getirmeye çalışıyor. Ne yazık ki bu yöntemin takibi sırasında pek çok ön yargıyı kırmak gerekiyor çünkü sürü kendi yolunda ilerlerken dışarıya bolca çamur sıçratıyor. Fakat bu zorluklar Mazda’yı farklı düşünmeye itmemiş gibi. Yeni nesil Mazda3’ten de anlayacağımız gibi Mazda kendi yolunda ilerlemeye devam ediyor. Tek fark yol bu sefer gerçekten çok şık görünüyor.
Tasarım konusunda atıp tutmayı sevmediğimizi bilirsiniz, ama arada bir istisna yaptığımızı da bilirsiniz. Mazda3 de bu istisnalardan biri olacak, bu otomobil bir kompakt sınıf üyesinin taşımasını beklediğimizden çok daha fazla şık kıvrım taşıyor. Bu kişisel bir görüş ve tabii ki kimseyi bağlamaz ama hem hatchback hem de sedan karoserler türlerinin en ilgi çekicileri arasında olabilir.
Biz çok sevsek de gerçekçi olmak gerekirse otomobilin tasarımı selefinin evrim geçirmiş hali. Fakat bunun dışındaki her unsur tamamen yeni. Örneğin boyutlar düşünebileceğiniz her açıdan çok değişmiş. HB versiyonun boyu 1 cm kısalmış ve 4,47 metreden 4,46 metreye gerilemiş. Sedan versiyonun boyuysa 8 cm artmış ve 4,58 metreden 4,66 metreye uzamış. İki karoser versiyonun da aks mesafesi 2,7 metreden 2,73 metreye çıkmış ki bu değer Mercedes A Serisi ile birlikte sınıfın en iyi değeri. Bu değerlerin iç mekan ve yükleme alanlarında farklılık yaratması tabii ki beklenir ama bunu kanıtlamak için fotoğraflar ve Mazda’nın açıklamalarından fazlasına ihtiyacımız var. Bagaj konusundaysa pek ilginç bir durum yok, HB 330 ve sedan karoserse 450 litrelik bagaj hacmine sapip. Fakat kokpitin ergonomisinde önemli değişiklikler yapılmış. Direksiyon kolonunun teleskobik ayarı 20 mm arttırılmış ve vites kolunun konumu değiştirilmiş. Hatta sileceklerin anlık olarak farklı açılarda çalışması sağlanarak görüş açısının, özellikle A sütunu yakınında genişletilmesi sağlanmış. Su fıskiyeleri de silecek kollarına taşınmış.
Motor kaputu altında devrimsel değişimler var ama bunlar vergi sistemimiz tarafından pek sevilmeyecek. Skyactiv-X benzinli motor, benzinli motorların bujili ateşlemesiyle dizel motorların sıkıştırmayala ateşlemesini bir arada sunarak yüzde 30’lara (düşük hızlarda, karma tüketimdeki iddia yüzde 20 seviyesinde) varan tüketim avantajları yakalayabiliyor. Fakat bu motor 2,0 litre hacme sahip. Dahası 1,5 litrelik başarılı dizel motor da artık 1,8 litre hacimle yoluna devam edecek. Ülkemiz gibi pazarlar için özel bir üretim yapılacak mı henüz belli değil. Bize bu noktada kalan emektar 1,5 litrelik benzinli motor.
Yeni altyapının getirdiği bir diğer farklılık süspansiyon sisteminde. Son dönem trendine uygun olarak Mazda da çok kollu arka akstan torsiyon çubuklu arka aksa dönüş yaptı. Güncel elektronik dünyasında çok kollu arka akslar artık fiziki bir yardımcıdan çok gürültülü, alan çalıcı ve maliyetli donanımlar konumuna gerileyince bu çok doğal. Tabii bunca yıldır çok kollu arka aksları öve öve bitiremeyen sektörün, bu yapıların aslında o kadar da önemli olmadığını anlatması biraz uzun sürecektir. Ne olursa olsun yeni Mazda3 üzerinde o kadar çok elektronik yardımcıyla gelecek ki sürüş kalitesinin bu değişimden etkilenmesini beklemiyoruz.
Yeni nesil Mazda3’ün Avrupa lansmanının Mart ayında düzenlenecek olan Cenevre Otomobil Fuarı’nda yapılması ve sonrasında da satışa sunulması bekleniyor.