Aslında M5’in gerçek hikayesi 1981 yılında tanıtılan M535i ile başladı diyebiliriz. Fakat M5 adını taşıyan ilk otomobilin yola çıkması için 1985 yılını beklemek gerekti. İlk nesil E28 kasa kodlu 5 Serisi’ni baz alıyordu. Bundan sonra 5 nesil M5 piyasaya sürüldü. Hepsi güçlü sedanlar liginde kendilerine özel yerler edindi. Kimi pek sevilmeyen özelliklere (E60 M5 ve SMG 3 otomatikleştirilmiş manuel şanzımanı) kimi de aşık olunası özelliklere sahipti. Hepsi arasından birini seçmek gerektiğindeyse E39 ipi önde göğüsleyen olmalı.
Bunun arkasında bir kaç neden yatıyor. Atmosferik beslemeli V8 motoru, 4,9 litrelik hacimden 400 HP güç ve 500 Nm tork çıkartıyordu, ama daha da önemlisi maksimum torkunu henüz 3800 d/d’dan itibaren üretebiliyordu. Görüntüsü, seleflerinin kuzu postunda kurt söyleminden biraz daha uzaktı, gözlere gücüyle ilgili ipuçları vermeyi seviyordu. Krom jantları, devasa hava girişine sahip ön tamponu, farklı aynaları ve en önemlisiyse 4 tane egzoz çıkışı herhangi bir 5 Serisi olmadığını gözler önüne seriyordu. Ve bu M5, son mekanik M5 olarak tarihe geçti. Pek çok elektronik sisteme sahipti ama çok başarılı bir manuel şanzımana, sadece DSC’yle desteklenen yürüyen aksama ve gaz pedalı tepkisini hızlandıran basit bir Sport düğmesiyle sınırlı programlanabilme kabiliyetine sahipti.
Bu çok değerli M5 pek nadir sayılmaz. 1998’den 2003’e kadar 20 binin üzerinde E39 M5 üretildi. Bu kadar büyük bir başarıya sahip bir güç ikonunun kolayca üretim onayı aldığını sanırsınız. Fakat anlaşılan hiç de öyle olmamış.
E34 kasa kodlu M5 çok da şanslı bir otomobil değildi. Emisyon normları ve spor otomobil beklentilerinin hızla değiştiği bir dönemde piyasadaydı ve BMW üretimin ortasında motor hacmini 3,6 litreden 3,8 litreye yükseltmek zorunda kalmıştı. Fakat şansızlık bununla da bitmiyordu. Dönemin pazar şartları güçlü otomobillerin varlığının bile sorgulanmasına neden olmuştu. E39 M5 böyle bir ortama doğmak zorundaydı ve büyük bütçe isteyen bir proje için de büyük bir onay gerekiyordu. BMW üst yönetimi kesin kararını vermişti, E39 kasa kodlu 5 Serisi bir M5’e sahip olmayacaktı. Aslında onları vazgeçiren sadece 4 kişi olmuş. Kimi satış ve pazarlamadan, kimiyse M GmbH’den olan bu 4 kişi, büyük gayretler ve kişisel çabalarla M5’in onayını aldı. Tabii bu noktada ABD pazarında M3’ün büyük başarı yakalamış olması da etkili bir yardım sağlamış.
Proje başladıktan sonra da bizim sevdiğimiz otomobile ulaşılana kadar pek çok farklı şey üzerine düşünülmüş. Öncelikle motorun sıralı 6 yerine V8 olması hiç de kolay olmamış. O zamanlar turboların tepki vermesiyle aynı sürede bir çocuk büyütmek mümkün olduğu için superchargerlı bir 6 silindirli ilk aday olmuş. Fakat neyse ki atmosferik V8’de karar kılınmış. İyi ki öyle yapılmış, iyi ki bu 4 M tutkunu bu otomobil için yöneticileriyle mücadele etmiş.
M5’te kullanılan ilk V8, 400 HP güç ve 500 Nm tork üretiyordu. Gaz kelebeği elektronikti ve çift Vanos sistemine sahipti.
6 vitesli manuel şanzıman bir M5’te standart olarak sunulan son manuel şanzımandı. Sonrasında baş rolleri otomatikleştirilmiş manueller aldı.
