Orta boy minibüsler ülkemizde farklı biçimde seviliyor. Genelde bu araçları turizm ya da transfer işiyle uğraşanlarla lüks sedana alternatif arayanlar tercih ediyor. Mercedes ise bu durumun değiştirilebileceği ve Vito’nun aileler için de oldukça uygun olduğunu kanıtlayabileceği kanısında. Peki bu kanıya nereden varmışlar?

Mercedes Vito’nun VW Caravelle ile karşılaştırması için tıklayın.

1- Nedir?

Mercedes’in orta sınıf hafif ticarisinin 3. nesli. İlk nesil önden çekişliydi ve hala üretim kalitesindeki eksilerle hatırlanıyor. İkinci nesilse arkadan çekişli ve çok daha itibarlıydı, hem sürüş hem de üretim kalitesi etkileyiciydi ama her yanından ticari araç genetiğinin kalıntıları akıyordu. Yeni nesilse bambaşka bir alemde. Eskiden ticari versiyon Vito ile binek versiyon Viano arasındaki en belirgin farklılıklar dış dikiz aynalarından ibaretti. Teknik farklılıklarsa kimsenin ilgisini çekmiyordu çünkü Vito’yu boş satın alıp içini dekore ettirmek Viano almaktan daha mantıklıydı. Fakat artık öyle değil. Öncelikle Viano artık yok, onun yerini tekrar V Serisi aldı ama şimdilik ülkemizde satılmıyor. Bu çok yazık çünkü V Serisi, yani Vito’nun binek kardeşi, S Serisi’ni bile kıskandıracak kadar şık bir iç mekana sahip. Asıl konuğumuza geri dönecek olursak, Vito uzun şasisiyle 5,1 metre uzunluğa ve 3,2 metre aks mesafesine sahip bir dev. Genişliği 1,92 metre ve yüksekliği de 1,9 metre. Anlayacağınız her park yerine girmeyecek kadar iri ama bunu kabil etmenizi sağlayacak silahlara sahip.

2- İç mekanı nasıl?

Mercedes’in büyük çabasına rağmen iç mekan ticari bir araç gibi hissettiriyor. Aslında malzemeler kaliteli görünüyor ve genel tasarım da bir önceki nesil binek Mercedes modellerinden çok farklı değil. Fakat sert plastiğin her tarafı sarması ve kokpitin üstünün tamamen eşya gözlerine ayrılmış olması asıl hedefi ortaya çıkartıyor. Mercedes bir önceki nesilde olduğu gibi bu devasa alanda bir cep telefonluk bile saklama alanı yaratamama başarısı göstermiş. Bardaklıklar A sütunlarının iç kısmında ve uzanarak kullanılması gerekiyor, havalandırma çıkışlarının altındaki gözlerse makul boyutlu akıllı telefonları bile alamayacak kadar sığ.Bunun dışında kokpitin ergonomisi iyi, eski nesilde orta konsolda bulunan bir çok kumanda olması gereken yerlere taşınmış, direksiyon AMG’den alınmış kadar şık ve krom detaylar da gözleri okşuyor. Müzik sisteminin dış bükey yapısı ışığın sağ tarafta kalan kumandalar üzerinde yansımasına ve bu düğmelerin üzerlerindeki yazıların görülememesine neden oluyor. Arka kısımdaysa hayat çok daha iyi. Öncelikle Vito’nun içinde ayakta gezebiliyorsunuz, 6 koltuk da dolu olmadığı sürece alanınız abartılı ve 9 kişilik kullanımda bile 1200 litre civarında bagaj hacmi sunuyor. Teorik olarak arkadaki koltukları söküp farklı kombinasyonlarda geri takabiliyor ya da Vito’nun tüm hacmini yük taşımak için kullanabiliyorsunuz. Pratikte ise koltukların ağırlığı nedeniyle bunu başarmak için en az 3 yetişkin ve sabırlı erkek gerekecektir. Çünkü koltukları kızakları üzerine geri yerleştirmek Rubik Küp’te renkleri eşleştirmekten biraz daha uzun sürüyor.

3- Sürüşü nasıl?

1,6 litrelik dizel motor, 6 vitesli manuel şanzıman ve önden çekiş. Mercedes Vito bu üçlü sayesinde kendine rakip olarak kompakt sınıf vanları görebiliyor. Renault’dan alınan dizel motor 114 HP güç ve 270 Nm tork üretiyor. Değişken geometrili turbo beslemenin de yardımıyla maksimum tork 1500 d/d’dan itibaren üretilmeye başlanıyor. Manuel şanzımanın geçişleri şaşırtıcı derecede iyi. Hatta biz bundan çok daha kötü manuel şanzımanlara sahip bir-iki tane binek Mercedes modeli de hatırlıyoruz. Vito’nun sürüşünün bu küçük kalpten çok fazla etkilendiğini söylememek zor. Kabul etmek gerekir ki 1,6 litrelik dizel motor bu iri aracın 2 tonluk kütlesi altında ciddi bir şekilde eziliyor ve özellikle ilk hızlanmada bunu belli ediyor. Fakat bu durum ortaya can sıkıcılık çıkartmıyor. Sadece vites oranları kısa ayarlanmış ve özellikle ilk 3 vites çok çabuk bitiyor. 0-100 km/s hızlanması fabrika verisine göre bile 15,1 saniye sürüyor ki gerçekte bundan biraz uzun gibi hissettiriyor ve yüksek hızlara çıktığını görmeye de muhtemelen ömrünüz yetmeyecektir. Yine de 132 km/s hızda (Türkiye Cumhuriyeti sınırları içindeki en yüksek hız limiti) ilerlerken bile zayıflık ya da akıcılıkta bir sorun hissetmiyorsunuz. Motorun sesi iç mekana çok az sızıyor, önden çekişli versiyon özelinde de sürüş hisleri oldukça iyi. Selefinin yüksek hızlarda gezinme ve virajlardaki salınım gibi sorunlarından hiç biri yeni nesle taşınmamış. Direksiyonu net, hızlı ve hala huzurlu. Yüksek ağırlık ve yüksek yapılı karoser yakıt tüketimi konusunda çok kötü yol arkadaşları. Vito da bunu hissediyor. 1,6 litrelik motor ve manuel şanzımanla tüketim değeri şehirde 10 litre/100 km’nin üzerine rahatça çıkıyor. Sakin kullanım ve sabit hızlı yollardaysa 7 litre/100 km’nin altına bile inebiliyor.

4- Komşu endeksi

Minibüs satın alırsanız komşularınız pek gıptayla bakmaz ama Mercedes yıldızlı bir minibüs alırsanız en azından işten anladığınızı düşünürler.

5- Rakipleri

Vito’nun en önemli rakibi kuşkusuz VW Transporter. Fiyat listesine bakarsak rakip listesini uzatabiliriz. Peugeot 5008, Citroen C4 Grand Picasso, Opel Zafira ya da Ford C-Max, dizel motorla benzer satış fiyatına sahip. Orta sınıf sedanlar, kompakt sedanların üst donanım seviyeleri de aynı fiyat aralığında yer alıyor. Tabii bütün bu seçeneklerin Vito’dan çok daha donanımlı olduğunu da atlamamamız gerekli. Çünkü Base isimli donanım seviyesine sahip Vito’nun donanım listesi, elektrikli ön camlar ve aynalar, sürücü ve yolcu ön havayastıkları, ESP’den yan rüzgar asistanına (araç sert yan rüzgar aldığında direksiyon kontrolüne yardımcı olan ESP bazlı bir sistem) bir dizi elektronik yardımcı, direksiyon simidi ve 5 lastikten oluşuyor. Hacim olarak değerlendirdiğimizdeyse Vito’nun en yakın rakibi Lancia Voyager olacaktır ama onun 100 bin Euro’nun üzerindeki fiyatıyla da Vito filosu kurmanız mümkün.

Mercdees Vito fiyat listesi için tıklayın.

6- Satın almalı mıyım?

Bir van yerine zayıf donanımlı bir minibüs satın almak büyük bir karar. Yine de evin ikinci otomobili olarak bir minivan almaktan daha iyi bir seçenek olacaktır. Tabii alış-veriş merkezlerinin otoparkları ya da dar kapalı otoparklar gibi yerlerin zorlayıcı olacağı da akıldan çıkartılmamalı.